Konya Organik Tarım Derneği ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi tarafından Mevlana Kalkınma Ajansı Teknik Destek Programı kapsamında sunulan "Marjinal Tarım Alanlarında Organik Tarımın Yaygınlaştırılması ve Sürdürülebilirliğe Katkı Sağlanması Projesi" destek almaya hak kazandı. Proje sözleşmesi Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri İhsan Bostancı ile Konya Organik Tarım Derneği Yetkilisi Bülent Akgöz ve Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan V. Prof. Dr. Zeki Bayramoğlu tarafından imzalandı.
Ajans tarafından desteklenecek proje kapsamında kırsalda yoksulluğun azaltılması amacıyla dağlık kesimdeki üreticiler için fiyat avantajlı ürünlerin üretilmesi, üretim süreçlerinin sürdürülebilir olması, tarımsal üretimin ve pazarlama faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla marjinal tarım arazilerinde organik tarım uygulanabilirliğinin araştırılması hedefleniyor. Ayrıca, Hadim, Bozkır, Taşkent, Derebucak, Güneysınır, Akören, Ahırlı, Yalıhüyük ilçesinde bulunan 262 işletmeyle görüşülerek organik tarım potansiyeli, benimseme düzeyleri, farkındalıkları ve yaygınlaştırma potansiyeli belirlenerek elde edilen verilerin rapor haline getirilmesi eylem planı hazırlanarak ulusal ve yerel düzeyde tüm paydaşlarla paylaşılması da projenin amaçları arasında yer alıyor.
Atılan imzaların ardından proje ile ilgili görüşlerini dile getiren MEVKA Genel Sekreteri İhsan Bostancı, "İnsan yaşamı için gerekli olan besin maddelerinin üretiminde yararlanılan temel kaynaklardan biri ve en önemlisi olan toprak, insan yaşamı için gerekli fakat kısıtlı bir kaynaktır. Bu noktada ülkemizin toprak varlığına baktığımızda geniş tarım arazilerinin varlığına rağmen doğal afetler, tarım arazilerinin yerleşime açılması ve tarımsal üretimden vazgeçilmesi gibi çeşitli nedenlerle amaçları dışında kullanıldığını üzülerek görüyoruz. Bu durum, artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanabilmesi adına çözüm üretilmesi gereken bir konudur.
Dünya üzerinde yaşanan Kovid-19 pandemisinin hemen hemen bütün sektörleri olduğu gibi tarımsal faaliyetleri de sekteye uğratması ve buna bağlı olarak gıda arzında yaşanan sorunlar ve fiyat artışları tarımsal üretimin ne denli stratejik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu noktada, ekim dikim faaliyetlerinin sadece mevcut tarım alanlarında değil aynı zamanda mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel tarımın yapıldığı araziler olarak tanımlanan marjinal tarım alanlarında da gerçekleştirilmesi, hem gıda arzının sekteye uğramaması hem de bölge halkının ekonomisine katkı sağlaması açısından çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu doğrultuda tarımsal üretimde kullanılmayan, çeşitli nedenlerle ekilemeyen ve boş bırakılan bu atıl tarım arazilerinde organik tarımın yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanarak ajansımıza sunulan bu projeyi, ülkemiz ve bölgemiz açısından stratejik bir öneme sahip olan tarımın sürdürülebilirliği açısından son derece değerli bulduğumuzu ifade ederek, projenin hayırlara vesile olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
Ajans tarafından desteklenecek proje kapsamında kırsalda yoksulluğun azaltılması amacıyla dağlık kesimdeki üreticiler için fiyat avantajlı ürünlerin üretilmesi, üretim süreçlerinin sürdürülebilir olması, tarımsal üretimin ve pazarlama faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla marjinal tarım arazilerinde organik tarım uygulanabilirliğinin araştırılması hedefleniyor. Ayrıca, Hadim, Bozkır, Taşkent, Derebucak, Güneysınır, Akören, Ahırlı, Yalıhüyük ilçesinde bulunan 262 işletmeyle görüşülerek organik tarım potansiyeli, benimseme düzeyleri, farkındalıkları ve yaygınlaştırma potansiyeli belirlenerek elde edilen verilerin rapor haline getirilmesi eylem planı hazırlanarak ulusal ve yerel düzeyde tüm paydaşlarla paylaşılması da projenin amaçları arasında yer alıyor.
Atılan imzaların ardından proje ile ilgili görüşlerini dile getiren MEVKA Genel Sekreteri İhsan Bostancı, "İnsan yaşamı için gerekli olan besin maddelerinin üretiminde yararlanılan temel kaynaklardan biri ve en önemlisi olan toprak, insan yaşamı için gerekli fakat kısıtlı bir kaynaktır. Bu noktada ülkemizin toprak varlığına baktığımızda geniş tarım arazilerinin varlığına rağmen doğal afetler, tarım arazilerinin yerleşime açılması ve tarımsal üretimden vazgeçilmesi gibi çeşitli nedenlerle amaçları dışında kullanıldığını üzülerek görüyoruz. Bu durum, artan nüfusun gıda ihtiyacının karşılanabilmesi adına çözüm üretilmesi gereken bir konudur.
Dünya üzerinde yaşanan Kovid-19 pandemisinin hemen hemen bütün sektörleri olduğu gibi tarımsal faaliyetleri de sekteye uğratması ve buna bağlı olarak gıda arzında yaşanan sorunlar ve fiyat artışları tarımsal üretimin ne denli stratejik bir öneme sahip olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Bu noktada, ekim dikim faaliyetlerinin sadece mevcut tarım alanlarında değil aynı zamanda mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri ve dikili tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamalar nedeniyle üzerinde sadece geleneksel tarımın yapıldığı araziler olarak tanımlanan marjinal tarım alanlarında da gerçekleştirilmesi, hem gıda arzının sekteye uğramaması hem de bölge halkının ekonomisine katkı sağlaması açısından çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu doğrultuda tarımsal üretimde kullanılmayan, çeşitli nedenlerle ekilemeyen ve boş bırakılan bu atıl tarım arazilerinde organik tarımın yaygınlaştırılması amacıyla hazırlanarak ajansımıza sunulan bu projeyi, ülkemiz ve bölgemiz açısından stratejik bir öneme sahip olan tarımın sürdürülebilirliği açısından son derece değerli bulduğumuzu ifade ederek, projenin hayırlara vesile olmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.
0 Yorumlar